ahmetturkan.gen.tr

HAYATTAN DERSLER

  • Yazıtipi boyutunu arttır
  • Varsayılan yazıtipi boyutu
  • Yazıtipi boyutunu azaltır

Cehaletle Terbiye Edilen Müslümanlar

e-Posta Yazdır PDF
1930'lu yıllarda bütün Türkiye'deki liselerin sayısı (Akşam kız sanat mektepleri, meslek liseleri dahil) 40'ın altındaydı.
O tarihlerde lise azdı ama eğitim kalitesi çok yüksekti. Keyfiyet üstünlüğü vardı.
 
Okulların idarecileri ve öğretmenleri (müspet veya menfi olsunlar) Sultan Abdülhamid maarifinde yetişmişlerdi.
Bütün müdürler ve öğretmenler bin yıllık Türkçeyi okuyup yazabilirlerdi.
 
Zamanımızda binlerce lise var ama kalite çok düşüktür.
Bazı liselerin zaman zaman fizik, kimya, cebir, geometri ödülleri kazanması kimseyi aldatmasın. Türkiye adındaki bu ülkede yazılı, edebî, zengin kültür Türkçesini öğretemeyen bir eğitim sistemine eğitim denilemez.
 
Nice zamandan beri okullarımız cahil yetiştiriyor.
Devamını oku...
 

Sünnet’i İnkâr Küfürdür

e-Posta Yazdır PDF
Ashab-ı Kiramın, Tâbiînin, Tebe-i Tâbiînin yâni Selef-i Sâhihîn denilen ilk üç kuşağın, onlardan sonra karne ba'de karnin (asırlar boyunca gelen) bütün müctehid imamların, ulemanın, fukahanın, muhaddislerin, Ümmet Cumhurunun, urefanın, evliyaullah'ın, sadat-ı kiramın kesin icmaı ve ittifakı ile:
Hâtemülenbiya Resul-i Kibriya Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e itaat, Allah'a itaat gibi farzdır.Bu hüküm Kur'ân ile, Sünnet ile, icmâ-i ümmet ile sâbittir.
Resulullah'a itaatin mü'minlere farz olduğunu inkar eden İslâm'dan çıkar, mürted olur.
Bütün din uluları (Eimme-i din) Fahr-i Kâinat efendimizin Sünnetinin, İslâm ahkamının, Kur'ân'dan sonra ikinci ana kaynağı olduğunda ittifak etmişler ve Sünneti ve sahih hadîsleri inkâr edenlerin kafir olacağını bildirmişlerdir.
 
Zamanımızda Sünneti ve hadîsleri inkâr ve red edenler ikiye ayrılır:
1. Sünnetin ve hadîslerin bir kısmını inkar edenler.
2. Tümünü inkar edenler.
 
Devamını oku...
 

KÜÇÜK BİR ÇOCUK

e-Posta Yazdır PDF

Kucuk bir erkek cocuk annesine sordu "Nicin agliyorsun?".
"Cunki ben kadinim" diye cevapladi annesi. "Anlamadim!" dedi cocuk.
Annesi cocugu kucaklayip "Ve hic bir zaman anlayamayacaksin!" dedi.
Babasina "Baba, annem nicin agliyor?" diye sordu.
Babanin cevabi "Butun kadinlar sebebsizaglayabilen yapidadir" diye cevapladi.
Kucuk oglan buyudu, yetiskin adam oldu, hala kadinlarin nicin agladiklarini kesfedemedi.
Nihayet oldukten sonra cennete gittiginde Allah'a sordu. "Allahim!" dedi
"Kadinlar nicin bu kadar kolay aglayabiliyorlar?" Allah dediki... "Ben kadinlari ozel
yarattim!... Tum yasamin agirligini tasiyabilecek kuvvette olmasina ragmen

Devamını oku...
 

AVATAR

e-Posta Yazdır PDF

Bülent Akyürek, Sinema Kültürü ve Avatar Filmini Eleştiriyor

1985'te Elazığ'dan Ankara'ya yerleştik. O yaşıma kadar günde üç-beş film izlemeden uyumazdım. Dayımın oğlu Ahmet ile eski gazetelerden kesekâğıdı yaparak, bakkallara manavlara satar sinemaya giderdik. Kırk yaşındayım, halen gazetecilikten kazandığım tek para odur diyebilirim.

Bizim sinema aşkımız öyle bir boyuta geldi ki, evin boş bir odasında (Ki o zamanlar evlerin tüm odaları boştu!) Sana Yağı kutusu, mercek ve ampulle film makinesi yaptık. Evet, filmleri karanlık kutunun içinden hızla nasıl çevirdiğimizi anlatsam bayılırsınız. Şimdi hatırlayamıyorum, filmin hareketlenmesi için galiba dakikada 24 kare geçmesi gerekiyordu. Benim “Pinokyo” marka bisikleti kullanarak onu da başardık. Duvarda filmin oynaması için makinenin yanında birinin aynı ritimle sürekli pedal çevirmesi gerekiyordu ve biz iki kişiydik.

Birkaç sene önce yine karı-koca olan iki arkadaşım beni kumpasa getirerek İstanbul'da “Harry Potter” filmine zorla soktular ama gong çalınca kaçtım. İlk

Devamını oku...
 

ALLAH YETER

e-Posta Yazdır PDF

Makam-mevki için yanıp tutuşan bir zavallı, Sultan Zengi'ye yalakalık yapıp duruyormuş.

O kadar yalakalık yapmış ki, Sultan Zengi, ya mayıştığından ya da bezdiğinden, adamı lütf-ü şahaneye boğmuş.
Ona ipek elbiseler, bol miktarda altın ve mühim bir devlet görevi vermiş.
Adam bayram etmiş tabii.

Ne var ki göreve başlamasıyla görevi bırakması bir olmuş.
Üzerindeki ipek elbiseleri çıkarıp parçalamış, altınları yoksullara dağıtmış ve makama mevkie sırtını dönüp güle oynaya çöle gitmiş.
Çölde tarifi imkânsız bir neşe içinde hoplayıp zıpladığını gören bir arkadaşı, ona, “Ne oldu sana? Uğrunda defalarca etek öptüğün şeyleri niye bıraktın?” diye sormuş.


 

Devamını oku...
 


JPAGE_CURRENT_OF_TOTAL

REKLAMLAR

Web Site Tasarımı

Yönetim Panelli Website Tasarımlarınız için

0532 307 60 09

 

 

İSTATİSTİKLER

OS : Linux c
PHP : 5.3.29
MySQL : 5.7.43
Zaman : 18:19
Ön bellekleme : Etkisizleştirildi
GZIP : Etkisizleştirildi
Üyeler : 31076
İçerik : 1250
Web Bağlantıları : 2
İçerik Tıklama Görünümü : 2237510