Gazali'den Bediüzzaman'a
Pazartesi, 02 Eylül 2024 06:08
NİHAL
HAYATA aktarılamayan, hayata hayat katamayan, hayatiyet kazandıramayan bir düşüncenin kıymeti harbiyesi yoktur. En derinlikli düşünce, hayattan kopuk olan düşünce değildir; aksine, hayatı, hayatta yaşanan temel sorunları, sıkıntıları, açmazları en derinden kavrayan düşüncedir.
Büyük düşünürleri “büyük” kılan şey, hayatı, hayatta karşılaşılan sorunları başkalarından daha derinlikli, daha sarsıcı, daha çarpıcı, daha kuşatıcı bir şekilde kavrayabilmeleri ve insanların ayaklarını sağlam bir şekilde basabilecekleri muhkem bir yer bulabilmeleri ve sunabilmeleridir.
Muhkem yer, ancak ilim, irfan ve hikmet menzillerinden eşzamanlı ve ardışık olarak yürünebildiği zaman ulaşılabilecek bir yerdir. Bütün medeniyetlerdeki “bilim”, “düşünce” ve “sanat” düzlemlerine denk gelen ilim, irfan ve hikmet menzilleri, birbirinden ayrıldığı zaman, hem her biri mutlaklaştırılma, dolayısıyla araçsallaştırılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır; hem de hakikati, hayatın zahirî / görünür ve batınî / görünmez yönlerini bir bütün olarak idrak edebilme, kavrayabilme, tecrübe edebilme imkânları suya düşer.
Devamını oku...
Haramların Taşlaştırdığı Kalpler
Pazartesi, 02 Eylül 2024 06:08
Mevlüt ÖZCAN
Kâbusu andıran günleri yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz şartlar bedenimizin kimyasını bozdu; ruh sağlığımız ciddi anlamda tehdit altında. Bir ülke düşünün ki, halkının % 88'i sadakaya muhtaç. Zekât, sadaka hesabı yapacak Allah'ın vereceği azaptan korkan (istisnalar hâriç) zengin de yok denecek kadar az. Çünkü zenginin kazancı (çok azı müstesna)helâl yoldan değil ki, hayıra, gitsin de fakir, fukaraya zekâtı sadaka gibi dönsün. Haramların taşlaştırdığı kalplerde merhamet de kalmadı. İnsanın Allah'a itimadı olmazsa, ümitsizlikten helâk olur, gider. Nasıl gitmesin ki, bir tarafta kolay kazandıkları paraları, nereye harcayacağını şaşırmış, dolarları dansözlerin başlarına saçanlar, bir tarafta ekmek parası bulamayan ve çöplükten ekmek toplayanlar...
Devamını oku...
|
İzzetle Var Olmak
Pazartesi, 02 Eylül 2024 06:08
Dr.Ebubekir SİFİL
Kur’an’da “İzzet Allah’ın, Resulü’nün ve Mü’minler’indir” (63/el-Münâfikûn, 8) buyurulur. “Güç ve kuvvet, itibar ve şeref, üstünlük ve galibiyet anlamlarına gelen “izzet”in Kur’an’da bu şekilde tahsis edilmiş (münhasıran Allah Teala’ya, Resulü’ne ve Mü’minler’e ait kılınmış) olması son derece anlamlıdır. Hadis kaynaklarının naklettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v), birgün Kâbe’ye bakarak şöyle buyurmuştur: “Sen ne güzelsin; kokun ne güzel! Sen ne büyüksün;
Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Eylül 2024 06:08
Devamını oku...
İnsan ve İslam Bütünlüğü Üzerine..
Pazartesi, 02 Eylül 2024 06:08
Yusuf KAPLAN
İnsanlığın İnsanlığını Yitirmemesi, İslâmlığı Yitirmemesine Bağlı Adalet'le hakikat arasında kopmaz ilişkiler var: O yüzden adalet, hakikatin teminatı; hakikat ise adaletin kaynağıdır. Hakikat, bir şeyin ne ise o olarak kabul edilmesi; bir şeyin özü, mahiyeti, kendisi; dolayısıyla her şeye hakettiği yeri, değeri, önemi vermek demek... Adalet ise, hakikatin tecellî etmesi, gerçeğin ortaya çıkması hâli... Kitabımızdaki adalet tarifi, özlü ve enfestir: "Her şeyin yerli yerine oturtulması" olarak tarif eder Kitabımız adaleti... Toplumumuzda, adalet tecellî ettiği zaman, "hak yerini buldu", "hakikat tecellî etti"... deriz, bu nedenle. Hakikatle adalet, bizim medeniyetimizde, hayat dünyamızda etle tırnak gibi iç içe geçmiştir. Biri olmadan öteki de olmaz, varolamaz.
Devamını oku...
|