ahmetturkan.gen.tr

Yöneticilerimizin vazgeçilmezlerinden biri de, doğru sözlü danışmana sahip olmalarıdır.Çünkü yönetici zaman zaman yanlışa yönelebilir. Danışmanları hemen uyarılarını yapıp yanlıştan döndürmesi gerekir. Yöneticinin, böyle uyarıcı danışmana ihtiyacı kesindir. Nitekim İran'ın baştan sefahet ehli yöneticisi meşhur hükümdarı Nuşirevan'ın sonraları dillere destan adaletli yönetime geçişi, danışmanının tarihe geçen meşhur uyarısı sayesinde olmuştur. İsterseniz Nuşirevan'ın, danışmanı tarafından nasıl bir üslupla uyarıldığına bir bakalım.
 
Efendimiz'in 571'deki doğumundan dokuz sene sonra 579'da İslam'ı tanımadan ölen Sasani devletinin ünlü hükümdarı Nuşirevan, aslında 49 senelik hükümdarlığının başlangıcında, ülkesini harabe haline getiren zalim ve sefahat ehli bir adam olarak biliniyordu. Bu sefih hali, danışmanının baykuş ötüşlerini tercüme etme uyarısına kadar sürdü. Bir gün çıktığı bir av partisinde harabelerde ötüşen baykuş seslerini duyan Nuşirevan, merak edip danışmanına sorar.
 
- İnsan kuş dilini bilse ne güzel olur değil mi? Şu baykuşların birbirlerine ne demek istediklerini anlar hiç olmazsa?
 
Akıllı danışmanı, beklediği fırsatın doğduğunu düşünür:
 
- Efenim der, bendeniz birazcık anlarım kuşların dilinden.
 
Heyecanlanan Nuşirevan:
 
- Öyle ise hemen söyle, şu baykuşlar neler konuşuyorlar kendi aralarında?
 
Danışmanı kuş dilinin tercümesini bakın nasıl yapar. İlk öten baykuş diyor ki der:
 
- Oğlumu evlendirmek istiyorum, kızını verir misin? Öteki baykuş da cevap olarak diyor ki:
 
- Oğluna kızımı veririm, ama başlığı büyük olur. Gücün yeter mi isteyeceğim büyük başlığı vermeye? Ben çatısında öteceğim virane evler isterim. Bir dizi virane ev bulmaya gücün yeter mi?
 
Sözün burasında Nuşirevan heyecanlanır:
 
- Peki ne diyor öteki baykuş, bir dizi virane ev isteğine? Diyor ki der:
 
- Merak ettiğin şeye bak. Bu milletin başında Nuşirevan gibi ülkesini ihmal ederek vaktini av partilerinde öldüren bir hükümdar varken, bir dizi virane ev değil, bir dizi virane şehir bulabilirim sana. Bu hükümdar bu ihmal ve eğlencesini biraz daha sürdürsün, göreceksin ülke bir baştan öteki başa harabe haline gelecek, ben de sana dizilerle harabe şehirler vereceğim.
 
Bu kuş dili tercümesinden sonra derin bir sessizlik başlar. Daldığı düşünceden neden sonra kendine gelen Nuşirevan, toparlanır.
 
- Bunun ne demek olduğunu anladım benim akıllı, nezaketli ve dürüst danışmanım, der ve ilave eder.
 
- Bundan sonra kendimi toparlayacak, tutumumu düzelteceğim. Bu millete viraneler değil, mamureler kazandıracağım. Beni bu kuş dili tercümesiyle pek güzel ikaz ettin. Ölünceye kadar yanımda danışmanım olarak kal, bildiğin doğruları böyle münasip dille söylemekten de asla çekinme. Senin gibi doğru sözlü danışmanlara tüm yöneticilerin ihtiyacı var!..
 
Ülkesini viraneye çevirmek üzere iken mamureye dönüştürme kararı almasına sebep olan danışmanı, 49 senelik hükümdarlığının sonunda Nuşirevan'ı adalette dünyaya örnek gösterilecek yönetici haline getirir. Efendimiz'in dahi 'Ben adil melik zamanında dünyaya geldim!' dediği rivayetine sebep olur.
 
Nuşirevan'ın bu danışman uyarısından hareketle diyoruz ki, ülke çapında konuşmalar yapan yönetici liderlerimizle onlara yol gösteren danışmanları ne durumdalar acaba? Danışmanları halkın değerlendirmesini dile getiriyor, 'Karşılıklı konuşmalarınızda seviye sarsılıyor, kötü örnek oluyorsanız tahriklere kapılmayın, üslubunuzdaki nezaketi bozmayın, halkımıza ve çocuklarımıza benimseyebilecekleri örnekler verin' diyebiliyorlar mı? Liderlerimiz de Nuşirevan-ı Adil gibi danışmanlarının bu uyarılarına uyuyorlar, üslup nezaketlerini koruyor, gerilimi azaltıp kardeşliğimizi kuvvetlendiren sevimli üsluba yöneliyorlar mı? Yoksa danışmanlar halkın bu üsluba ısınmadığını anlatamıyor, Nuşirevan'a kuş dili tercümesi yapan danışman başarısını gösteremiyorlar mı?
 
Ahmed Şahin