ahmetturkan.gen.tr

HAYATTAN DERSLER

  • Yazıtipi boyutunu arttır
  • Varsayılan yazıtipi boyutu
  • Yazıtipi boyutunu azaltır
Home KİŞİSEL GELİŞİM ÇOCUK EĞİTİMİ Çocuklarınızla Konuşun...

Çocuklarınızla Konuşun...

e-Posta Yazdır PDF

Bir gün susmayı öğrendim... Öyle bir sustum ki, belki sonsuza kadar susacaktım. Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı. Babam akşamları eve yorgun dönerdi. Ben bütün gün evde sıkılır, onun gelişini iple çekerdim. Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla oynamak isterdim. Babam sarılır, öper sonrada hadi odana git derdi. Yemek hazır olunca annem çağırır bu defada masada bir araya gelirdik babamla. Onlar annemle konuşurken ben araya girer, sesimi duyuramayıncada bağırırdım. Babam sinirlenir, " Bütün gün insanlara kafa patlatmaktan bunaldım, birde sen kafamı ütüleme! " derdi. Annemde " Bütün gün zaten seninle uğraştım, bir çift laftamı konuşturmayacaksın babanla? " diye çıkışır beni odama gönderirdi.

Çaresiz bir şekilde boynumu bükerek odama, yani hapishaneme doğru yol alırdım. Babam arkamdan " Bizim bir odamız bile yoktu. Her şeye sahip hala ne

istiyor anlamadım " diye bağırmaya devam ederdi. " Keşke benim de bir odam olmasaydı, keşke bizim evimiz bir odalı olsaydı da hep birlikte otursaydık " derdim içimden, ama yüksek sesle söylemeye cesaret edemezdim...

Yemekten sonra babam kanepeye uzanır, eline kumandayı alır televizyon izlerdi. Beni yanına çağırır biraz severdi. Onun izleyeceği önemli bir şey varsa beni adeta yerimden bile kıpırdatmazdı. Azıcık hareket edip koşup oynamaya çalışsam oda hapsim yeniden başlardı. Bir gün anladım ki susunca babamla daha iyi anlaşıyoruz!!!

Bu defa susarak yapabileceğim oyunlar geliştirmeye başladım. Önce resim yaparak başladım işe. Babam çizdiğim resimleri çok beğeniyor; " Bak böyle uslu uslu oyna işte " diyordu. Babam bazen göz ucuyla bakıyor, resimle ilgili bir şey sorsam afallıyordu. Ama bana kızarak artık beni odama göndermiyordu. " Son günlerde nede akıllandı benim oğlum " diye komşulara anlatıyordu annem halimi. Resimlerim arttıkça ortalık dağılmaya başladı. Annem " Odanı topla " diye odama kapattığında işe nereden başlayacağımı bilemiyordum. Ben bunlarla uğraşırken zaman geçiyor, ama odamı toplamayı beceremiyordum. Annem odama gelip " Bak sana resim yapmayı yasaklayacağım " dedi bir gün. Susuyor olmamı usluluk olarak değerlendiren ailem resim yapmayıda elimden alırsa ben ne yapacaktım? Bu düşüncelerle bir aile tablosu yaptım.

Babam eve gelince uygun zamanı kolladım. Her zaman ki gibi yemekler yendi, odaya geçildi. Babam oturur oturmaz çizdiğim resmi getirdim. Babam baktı. " Hım " dedi. " Çok güzel olmuş. Bu adam benim herhalde " dedi. Ben " Hayır o adam değil, bu çocuk sensin " dedim. O " Hayır bu adam benim, bu çocuk sensin, bu küçük kızda arkadaşın " dedi. Ben yine " Hayır. O büyük adam benim, bu küçük adam sensin, bu küçük kızda annem " dedim. Babam benimle uğraşmaktan vazgeçip; " Peki neden bizi küçük çizdin? " dedi. Heyecanla başladım anlatmaya. " Ben büyüp adam olacağım. İş bulup çalışacağım. Siz yaşlanıp küçüleceksiniz. Beliniz bükülecek, komşumuz Ahmet Amca ile Ayşe Teyze gibi küçücük kalacaksınız. Ben işten geldiğimde yorgun olacağım. Siz benimle konuşmaya çalıştığınızda işyerinde kafam şişmiş olacağından sizi duymayacağım bile. Siz benimle bir şeyler paylaşmak istediğinizde ' Hadi odanıza çekilinde kafa dinleyeyim ' diyeceğim. Ve birde bağıracağım ' Her şeylerini alıyorum. Sıcacık odalarıda var daha ne istiyorlar ' diye.

Annemle babamın gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Duyduklarına inanamıyorlardı...Bana sarılıp beni öyle içten bir okşayışları vardı ki sonsuza kadar konuşsam hiç bıkmadan dinleyecekler gibiydi...

Farkında olmalı insan... Kendisinin, hayatın, olayların, gidişatın farkında olmalı..
 
 
Alıntı

Bu yazı Halil Karaosman Tarafından gönderilmiş ve aşağıdaki no ilave edilmiştir.
 
Merhaba arkadaşlar... Bir baba olarak sıklıkla yaptığım bir hata, yazarının kim olduğunu bilmediğim bir yazıyla bir daha tekrarlanmamak üzere noktalandı. Beni o kadar etkiledi ki sizinle paylaşmak istedim. Dilerim böyle hatalar yapmayan Anne-Baba'larsınızdır. Ki öyle olmasanız bile yine dilerim bu yazı sonrası sizde bu hatalardan en kısa zamanda dönersiniz. Bu arada yazının sahibinede huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Sevgiyle kalın...

 

REKLAMLAR

Web Site Tasarımı

Yönetim Panelli Website Tasarımlarınız için

0532 307 60 09

 

 

İSTATİSTİKLER

OS : Linux c
PHP : 5.3.29
MySQL : 5.7.43
Zaman : 10:00
Ön bellekleme : Etkisizleştirildi
GZIP : Etkisizleştirildi
Üyeler : 31076
İçerik : 1251
Web Bağlantıları : 2
İçerik Tıklama Görünümü : 2247808

Haberler

 

Eydirme gül yüzünü

Boyun bükmeye değmez…

Gülerken ağladığını,

Mutlu olanlar bilemez…

Saçlarına düşse de,

Yüreğine ak düşmez…

Hep gül dostum,

Bizim gibiler ölmez…