Sadi ŞİRAZİ - GÜLİSTAN

Cuma, 29 Mart 2024 08:34 Ahmet Türkan
Yazdır

Çoktandır koşmaktan yoruldum, bittim

Dinleneyim diye hamama gittim


Yıkanmak üzere uzandım kile

Sanki elim temas etti bir güle 


Kil değil adeta bir dilber teni

O güzel kokusu mest etti beni 


-"Nesin?" dedim, "Amber misin, gül müsün?

Yoksa basit toprak mısın, kil misin?" 


-"Toprağım ben, bir tarladan alındım

Uzun zaman gül dibinde bulundum." 


Kamil ile bulunan olgunlaşır

En azından onun kokusun(u) taşır.



Sadi Şirazi "Gülüstan
Bilgelerden birini dinledim. Diyordu ki: "Hiçbir kimse cahilliğini itiraf etmez. Biri konuşurken daha sözünü bitirmeden lafa başlayan kimse müstesna". "Ey akıllı kişi, sözün başı, sonu vardır. Sözün ortasında söze başlama. Akıllı, tedbirli, bilgili insan, eğer susan yoksa söze başlamaz."


Sadi Şirazi "Gülüstan"
Afiyetin değerini ancak felaket gören bilir. Ey karnı tok olan, sana arpa ekmeği hoş gelmiyor. Ama senin gözünde çirkin olan şey benim sevgilimdir. Sevdiği göğsünde olanla, kapıya gözünü dikip bekleyen arasında fark vardır.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * 

Alçak adam sarhoşluğun son haddine vardı mı, darlık gününü düşünmez. Ağaç, bahar mevsiminde meyve saçar, şüphesiz kışın da çıplak kalır.


* * * * * * * * * * * * * * * * * * 

Bir kimse benden onun vasfını sorsa . . . Gönlünü kaptıran kişi, bir nişanı olmayan sevgiliden nasıl bahsedebilir ki? Aşıklar sevgilinin yolunda can verenlerdir. Ölülerden ses gelmez ki?

* * * * * * * * * * * * * * * * * *

Bilge, söylenmemesinden zarar geleceği zaman söze başlar ve yememekten zarar geleceği zaman lokmaya uzanır. Şüphesiz sözü hikmet olur, yemesi sağlık getirir.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * 

Ey benim şahsımı hakir gören, sakın iriliği meziyet sanma. Meydan gününde ince belli at işe yarar, besili öküz değil.

* * * * * * * * * * * * * * * * * *  

Göğse giren hava hayatı uzatır, çıkan hava vücuda ferah verir. Şu halde bir nefeste iki nimet mevcut ve her nimete bir şükür vaciptir.

Son Güncelleme: Cuma, 29 Mart 2024 08:34