Kızıl bir gün doğuyor

Cumartesi, 20 Nisan 2024 03:18 Abdulkadir TÜRKAN
Yazdır

Kızıl bir gün doğuyor Çeçenistan’da…

Önce silah sesleri;ardından çığlıklar…

Aç susuz insanlar,

Ailesini arayan çocuklar

Boşuna çırpınıyorlar.

Çoktan şehit olmuş ana babalar.

 

Kızıl bir gün doğuyor Irak’ta…

Bir patlama derken,

Onlarca kişi ölüyor.

Düşüyor ortalığa sevdiklerini yitiren.

“Babamı istiyorum” diye haykırıyor

Yetimler, öksüzler; gözyaşlarını silerken.

Açılıyor, yardıma muhtaç elleri.

Acımıyor, bomba yağdıranların yürekleri.

Uzanmıyor; “Biz de insanız!” diyenlerin elleri.

Kızıl bir gün doğuyor Filistin’de…

Bombalar yağıyor evlere, sokaklara.

Çocuklar korkudan gidemiyor okullara,

Acaba ölür müyüm ölmez miyim? diye.

Büyük büyük adamlar,

Silah veriyor küçücük çocuklara

İşte burada başlıyor planlar,

“Herkes Terörist!” diyerek sonra,

İşgal ediliyor topraklar.

Kızıl bir gün doğuyor Afrika’da…

Güneş yakıyor, kavuruyor;

İnsanlar kıraç topraklar gibi susuyor.

Askerler: Onlar da adeta kana susuyor.

Başlıyor masum halka eziyet,

Barış bahane; petrol, asıl niyet.

Yanan bedenler değil ki, yalnızca.

Kıyım yaşanıyor, insafsızca.

Duyun bu sesleri ey insanlar!

Durdurun çığlıkları, feryatları,

Çeçenistan,Afrika, Filistin, Irak…

Değil ki bize çok uzak.

Hani kardeştik hepimiz

Hani dökülürken kanlar, nerdeyiz?

Akan kanların değil,

Doğan güneşin kızıllığı sarsın dünyayı.

İnanın o kadar zor değil,

Gerçeğe dönüştürmek bu rüyayı...

 

Abdülkadir TÜRKAN

Son Güncelleme: Cumartesi, 20 Nisan 2024 03:18