Üstad Bediüzzaman, bu üçlü aşamayı sürekli olarak Mehdiyet süreci için kullanıyor. O bu üç kelimeyi bu makamda kullanmakla başta Nur Cemaati sonra İslam Âlemi sonra bütün insanlık için şu gelen mesajı vermiş oluyor; şöyle ki:
Bütün insanlık tarihinde olduğu gibi; İslam dünyasında da her yüz yılda bir müceddid gelmiş; sosyal ve dinî tıkanıklıkların önünü açmıştır. Bu lider ve büyük zatlar, bir nevi mehdiyet manasını icra etmişlerdir.
Bediüzzaman, İşarat-ı Seb’a Risalesinde ahir zaman dönemini 1789’da gerçekleşen Fransız İhtilalinden başlatır. Birinci Şuada ise, Osmanlıyı çökerten 93 Harbi diye bilinen 1878’deki Rus Savaşından başlatır. Her ne ise… Bu başlangıçtan ta kıyamete kadarki 300 yıllık dönemde ise çok büyük değişimler ve inkılâpları doğurduğundan o dönemde sıradan bir tecdit yetmez. Mehdi-i Azam denilen çok büyük değişimler gerekir.