Hâl Dili
Abdullah S. DEMİRTAŞ kaleme aldı, HÂL DİLİ bölümünde yayınlandı.
Bişr-i Hafi Gidince
Bişr-i Hafi k.s. daima yalın ayak gezdiği için ona hürmeten hayvanlar hiç sokakları pisletmezdi. Bir gün bir şahıs sokakta hayvan pisliği görünce:
– Eyvah, Bişr-i Hafi gitti, diye feryadı bastı.
Araştırdılar, adamın dediği doğru çıktı.
– Bunu nasıl anladın diye soranlara dedi ki:
– Çünkü o hayatta olduğu sürece Bağdat sokakları hayvan tersiyle kirlenmemişti. Baktım ki artık böyle değil. Anladım, Bişr-i Hafi vefat etmiş!
Feridüddîn Attar, Tezkiretü’l-Evliyâ
Ne Zaman?
Hikmet ehli bir zat söyle der:
“Çocukken oyun oynarsın. Gençliğinde nefsin istek ve arzularına uyup gaflete dalarsın. İhtiyarladığında ise güçten kuvvetten düşersin. Peki, ne zaman Allah için ibadet edecek, salih amel işleyeceksin?”
Ebü’l-Leys Semerkandî, Tenbîhü’l-Gâfilîn
Gafletten Uyanan Kişi
Gafletten uyanan kimsenin dört alameti vardır:
• Dünya işlerini kanaat ve dikkatle idare etmesi, işlerinde acele etmemesi,
• Ahiret işlerini hırsla ve vakit kaybetmeden yerine getirmesi,
• Dinî vazifeleri ilme uyarak ve gayretle yerine getirmesi,
• Halkın işlerini onlara nasihat ederek ve idare yolunu tutarak yönetmesidir.
Tenbîhü’l-Gâfilîn
Salât ü Selamın Bedeli
Rabiatü’l-Adeviyye rh.a. doğduğu gün onu saracak bir bez parçası, göbeğini yağlamak için bir damla yağ bulunamamıştı. Babasının üç kızı daha vardı, Rabia dördüncüydü. Bunun için ona Rabia yani “dördüncü” ismini vermişlerdi. Annesi babasından bir komşudan yağ istemesini rica etti. Baba gidip geldikten sonra:
– Uyumuşlar, dedi.
Fakat adamcağızın canı sıkılmıştı, yattı uyudu. Rüyasında Hz. Peygamber s.a.v.’i gördü. Efendimiz O’na:
– Üzülme! Bu kız öyle hanımdır ki, ümmetimden yetmiş bin kişi onun şefaatini isteyecek, dedi ve sonra şöyle buyurdu: Basra emiri olan İsa Rada’nın yanına var ve benim adıma ona aynen şunu söyle: “Sen her gece Hz. Peygamber s.a.v.’e yüz kere, cuma gecesi ise dört yüz defa salât okuyorsun. Geçtiğimiz cumartesi salâvatı unuttun. Onun kefareti olarak bana dört yüz altın ver.”
Rabia’nın babası sabahleyin bu rüyayı bir kâğıda yazdı, İsa Rada’nın evine gitti. Birisi vasıtasıyla bu kâğıdı ona ulaştırdı. İsa Rada kâğıdı okuyunca Rasulullah Efendimiz s.a.v.’in kendisini anmış olmasının şükrü olmak üzere on bin gümüş paranın sadaka olarak dağıtılmasını, Rabia’nın babasına dört yüz altın verilmesini emretti.
Tezkiretü’l-Evliyâ
Evliya Olmak İster misin?
İbrahim b. Edhem k.s. birine sormuş:
– Evliya olmayı arzu eder misin?
– Tabi isterim, demiş adam. Hazret:
– O halde zerre kadar dünyaya ve ahirete rağbet etme. Bütün benliğinle izzet ve celal sahibi Allah’a yönel, sadece onun rızasına rağbet et. Allah Tealâ’dan başkasının sevgisini kalbinden uzak tut.
Tezkiretü’l-Evliyâ
Beş Erdem
İnsanların en faziletlisi, şu beş özelliği taşıyan kimsedir denilmiştir:
• Rabbine ibadet etmeye yönelir,
• İnsanlara faydalı olur,
• İnsanlar onun şerrinden emindir,
• İnsanların elinde bulunanlara göz dikmez,
• Ölüme hazırlıklıdır.
Tenbîhü’l-Gâfilîn
Dört Şeyin Kıymeti
Meşhur zahid ve mutasavvıflardan Hâtem-i Esam rh.a. şöyle der:
“Dört şeyin kıymeti ancak şu dört şey ile bilinir:
• Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkla,
• Afiyet ve selamette olmanın kıymeti, bela ve musibete düşmekle,
• Sıhhatin kıymeti hastalıkla,
• Hayatın kıymeti ölümle bilinir.”
Tenbîhü’l-Gâfilîn
Üç Ceza
Hâmid Leffâf rh.a. şöyle der:
Allah Tealâ bir kimseye gazaplanıp helak olmasını dilediği zaman üç şey ile cezalandırır:
• Ona ilim verir, ancak bu ilimle amel etmekten mahrum eder.
• Salihlerin sohbetinde bulunmayı nasip eder, fakat salihlerin haklarına riayet etmekten, saygılı davranmaktan mahrum bırakır.
• İtaat ve salih amel kapısını açar, fakat onu bu amelleri ihlâslı bir şekilde yapmaktan yoksun bırakır.
Tenbîhü’l-Gâfilîn
‘Salihlerden miyim?’
Şakîk Belhî rh.a.’e adamın biri gelerek:
– İnsanlar benim için salih biridir diyorlar. Ben kendimin salihlerden olup olmadığımı nasıl anlayacağım, diye sorar. Şakîk Belhî hazretleri ona şöyle der:
– Birincisi, salihlerin yanında sırrını, iç alemini onlara aç. Eğer hoşnut olurlarsa bil ki sen de salihlerdensin, yoksa değilsin. İkincisi, kalbine dünyayı sun, eğer onu kabul etmezse bil ki salihlerdensin, yoksa değilsin. Üçüncüsü, nefsine ölümü sun, eğer Rabbine kavuşmayı isterse bil ki salihlerdensin, yoksa değilsin. Bu üç güzel hasletin hepsi sende bir araya gelirse, amellerine riya karışmaması için Rabbine yalvar. Yoksa riya hepsini bozar, yok eder.
Tenbîhü’l-Gâfilîn
KAYNAK :http://www.semerkanddergisi.com/Detay.aspx?Sayi=121&YaziID=1750
