ahmetturkan.gen.tr

HAYATTAN DERSLER

  • Yazıtipi boyutunu arttır
  • Varsayılan yazıtipi boyutu
  • Yazıtipi boyutunu azaltır
Home MEVLANA VE MESNEVİ MEVLANA CELALEDDİN RUMİ Mevlâna'nın dilinden muhabbet...

Mevlâna'nın dilinden muhabbet...

e-Posta Yazdır PDF

Bir âşık, topraktan aşağı değildir. Toprak bile sabâ rüzgârının tohum saçmasıyla yokluktan başını kaldırır ve yeşil çimenle örtülür.

  • Mevlâna'nın dilinden muhabbet... -

Keza âşık, nutfe suyundan bayağı değildir. O su bile 'kün' (ol) hitabının feyziyle, güneş yanaklı Yusuflar doğurur.

Âşık, havadan daha kabiliyetsiz değildir ki, 'kün' emrini alınca tavus olur, güzel söz söyleyen kuş olur.

Âşık, taştan müteşekkil dağdan daha istidatsız değildir. Zîrâ o, Allah'ın emrini alınca, bir deve doğurdu, o deveden de bir yavru doğdu.

Bu misallerin hepsinden geç, o yokluk mayası, emr-i ilâhi ile bir âlem doğurmadı mı, hâlâ da doğurmuyor mu?

• Aşk, çok gizlidir ama hayreti aşikârdır. Ruh sultanlarının canları bile ona hasrettir.

• Aşkın mezhebi, yetmiş iki devletten başkadır. Pâdişâhların tahtı, onun indinde bir tahta parçasından ibarettir.

• Bendelik bir kayıttır, efendilik de baş ağrısından ibarettir. Aşk ise, bu iki kayıttan kurtulmuştur.

• Aşk, yokluk deryâsıdır ki, orada akim ayağı kırıktır.

• Aşkı gizlemek nedir? Yün ve pamuk içinde ateş saklamak gibidir ki, saklandıkça ve pamuğu artırıldıkça alev daha ziyâde meydana çıkar.

Aşkın sırrını gizlemek istedikçe o, 'İşte ben buradayım' diyerek sancak gibi başını kaldırır ve kendini gösterir.

• Her âlimin düşünmeksizin malûmudur ki, her kaynayanın bir kaynatanı vardır. Dolayısıyla sûri şarabı küpün içinde, aşk şarabını da gönülde kaynatan Allah'tır (cc).

• Âşığın bedeni de tendir amma ondan tenlik sıfatı kaybolmuş, nura tebeddül ederek, rengi ve râyihası gitmiştir.

• Aşığın gönlünde sabır, kalburda su durmaz.

• Hak âşıkları, menzillerini bilen, fakat izlerini kaybeden klavuzlardır.

• Hak âşıklarının dış duvarları haraptır, ama içleri Mescid-i Aksa gibi kubbelerle süslüdür.

• Her solukda, eğriden de, doğrudan da aşkın sesi gelir.

• Aşkın şerhinde akıl, çamura saplanmış merkep gibi yatıp kaldı.

• Aşk kalbi istilâ ederek orayı işgal eylediği zaman, lâtif olan şeyleri dâhi âşığın gözüne çirkin gösterir.

• Aşkın kıskançlığı, zümrüdü bile insanın gözüne pırasa gibi değersiz gösterir. 'Lâ ilahe illallah'ın mânâsı da budur.

• Âşık başını verince, akıl kalır mı?

• Âşıkların hocası, sevgilinin güzelliğidir.

• Âşıklar, kârı sermayesiz elde edenlerdir.

• Ey âşıklar! İlâhi aşk şarabının içilmesi size mahsustur. Siz Hak ile bakisiniz. Beka da sizin içindir.

• Ey kalplerinde aşk derdi olmayanlar! Kalkın ve âşık olun. İşte hakikat Yusuf'un kokusu gelmekte... Hemen koklayıp, o kokuyu alın.

• Duman dâima odundan çıkar; yoksa parlak ateşten değil. Onun gibi, bir kimse de aşk-ı ilâhi ateşi ile yanıp parlak bir kor hâline gelir de odunluktan kurtulursa, nûrâni bir hal peyda olur.

Âşıkların Özelliği

1- Allah'ın vaadine kesin inanmış, kalpleri tatmin olmuş kimselerdir.

2- Allah'dan başka kimseden meded ummazlar.

3- Şeytana ve şeytan huylu kimselere düşmandırlar.

4- Mal-mülk sevgisinden uzak dururlar.

5- Onlar, bütün yaratıklara karşı sevgi ve merhamet hisleriyle doludur.

6- Onlar insanların eziyetlerine karşı dayanıklı kimselerdir.

7- Müslümanların birbirine düştüğü, düşmanlık ettiği yerlerde nasihat ve uzlaşma metoduna sarılırlar, barış için öğüt verirler.

8- Hakkı söylerken ve yaşarken, mütevâzidirler, halleri ile gururlanmazlar.

9- Onların sermâyesi hiçbir şeye sahip olmamaktır, fakirliktir.

10- Onlar, bütün zamanlarını temiz geçirmeye çalışırlar.

11- Sahip oldukları şeyler az da olsa, çok da olsa, Rab Teâlâ'dan razıdırlar. Sadece O'na şükrederler.

Nükte:

Şemsi Tebrizi Hazretleri nerde bir cenaze görse;

- Ah! Bu cenazenin yerinde ben olsaydım, onun yerine beni defnetselerdi, diye söylenirdi.

Dostları ona:

- Niçin böyle söylüyorsun? Seni yaşamaktan bezdiren bir sıkıntı mı var? Diye sorduklarında onlara:

- Âşık olanlar, maşuklarına bir an önce kavuşmak isterler benim ölüm temennim, dünyevi sıkıntılardan değil, Rabbime olan kavuşma iştiyakımdandır.

• Allah âşığı, halka karşı ruhen istiğna duyar ve dilencilik etmez.

• Ben, Allah'a muhabbetimden dolayı ibâdet ederim. İbâdet yapmamak elimde değil. Ey isyankâr insan! Gel, Allah'ı sevme lafını bırak! O'na yaraşmayan davranışların, senin bu duanı bâtıl kılar. Şunu iyi bil; samimi âşık, maşukunun her arzusunu yerine getiren ve O'nu canı gibi tutan kimsedir. O halde, onun hiçbir soluğu boşa gider mi? (Fudayl b. İyad)

• Âşık olana Allah yeter, başkasını aramaz.

• Kul Hakka âşık olursa, Hızır da kula âşık olur.

• Talhâ ibn-i Verâ, Allah'a (cc) çocuk yaşta âşık olmuştu. Resûlûllah  (sav)  onu denemek için, îmân etmemiş babası için 'Git babanı öldür' dediğinde, gitmeye kalkışmış, Peygamberimiz (sav) tarafından engellenmişti.

• Kuru aşk iddiasını bırak. O'na yaraşmayan davranışların senin bu davanı bâtıl kılar. Şunu iyi bil ki samimi âşık maşukunun her arzusunu yerine getiren ve O'nu canı gibi tutan kimsedir.

O hâlde O'nun hiçbir soluğu boşa gider mi? Allah'a muhabbetten dolayı ibâdet etmek onda huy hâline gelmiştir.

• Allah'ın veli kulu (dostu), yeryüzünün çiçeğidir. Hakkın talipleri onu kokladığı, onun kokusu gönüllerine vâsıl olduğu zaman, onların Allah'a olan aşk ve şevkleri artar. (Yahya b. Muaz)

• Allah aşkıyla yaşayanın ameli baki kalır.

• Allah sevgisi tohumdur, zikir suyudur. Bir kalpte Allah sevgisi yoksa, zikirden faydalanamaz. Tohum olmayan yeri sulamaktan fayda hâsıl olmaz.

• Muhabbet, sevgide ortaklık kabul etmez. Nitekim Yâkup (as), oğlu Yusuf'un rüyasında 'on bir yıldız ile ay ve güneşin kendisine secde ettiğini' söylemesi üzerine onun baba ve dedesine vâris olacağını anlamıştı. Artık her an oğlu Yusuf'u bağrına basıyordu. Muhabbetlerin Sultanı ise başkasıyla ortaklık kabul etmeyeceğinden, bu hâl gayretullaha dokundu. Zira çocuğuna muhabbet tuzağı, tuzakların en şiddetlisidir.

• Ünsiyet, zikrin devamıyla; marifet fikrin devâmıyla hâsıl olur. Muhabbet ise marifete tabiidir.

* İnsan, hayvan, nebatat... Her birinin bir muradı vardır ki, o muratlar, o bîmuratların aşkıdır. (Mevlânâ)

KAYNAK : http://www.milligazete.com.tr/haber/mevlâna-nin-dilinden-muhabbet-189162.htm

 

REKLAMLAR

Web Site Tasarımı

Yönetim Panelli Website Tasarımlarınız için

0532 307 60 09

 

 

İSTATİSTİKLER

OS : Linux c
PHP : 5.3.29
MySQL : 5.7.43
Zaman : 01:08
Ön bellekleme : Etkisizleştirildi
GZIP : Etkisizleştirildi
Üyeler : 31076
İçerik : 1249
Web Bağlantıları : 2
İçerik Tıklama Görünümü : 2231043

Haberler

Mevlana Derki...!

 

"İnsanda Güzel olan yüzdür, Yüzde Güzel olan gözdür, ama insanı insan yapan;

Ağzından çıkan sözdür"