Değerli dostlar...Ramazan dolayısı ile oruç esnasında bazı sağlık sorunları yaşayanlar var.
Baş ağrısı, baldır, ayak ağrısı, kulak çınlaması gibi...
Bunları olumlu yorumlamak gerekiyor.
Sahur ve iftar arası çok uzun olan bu mevsimin orucu nedeniyle vücudumuz yediklerimizi hazmettikten sonra uzunca bir zaman hazımla meşgul olmayıp enerjiyi savunmaya yani birikintileri vücuttan atmaya ayırıyor.
Dünyadaki en güçlü ilaç bağışıklık sisteminin kendisidir.
Oruç nedeniyle bağışıklık sistemi canlanıyor ve ağrılarla tedavi olacak noktaya doğru sistemi yönlendiriyor.
Ağrılar aslında başlayan tedavinin habercisidir ve bu ağrılara sabreden kazançlı çıkacaktır.
Şunu da söyleyeyim oruçla ortaya çıkan tedaviye dönük ağrılar hastalık dönemi ağrıları gibi sancılı da olmaz. Tatlı tatlı ağrır ve gerçekten bir tedavi olduğunu da size hissettirir.
Günümüzde evlilikler ne yazık ki uzun ömürlü olmamakta, kendi aralarında ani kararlar ile evlenen gençler ani kararlar ile boşanma yolunu seçmektedirler.
Übeyy b. Ka’b (r.a.) şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v.) gecenin üçte ikisi geçtiğinde kalkar: “Ey insanlar! Allâh (c.c.)’ı zikrediniz! Allâh (c.c.)’ı zikrediniz! Sûr’a birinci kez üfürüldü (râcife); bunun arkasından da ikincisi (râdife) gelecektir. Ölüm tüm acılarıyla gelip çatmıştır!” derlerdi. Bir gün “Ey Allâh (c.c.)’ın Rasûlü! (s.a.v.) Ben sana çok salât ü selâm getiriyorum. Duâlarımın ne kadarını size ayırayım?” dedim. “Dilediğin kadarını”buyurdular.“Dörtte birine ne dersiniz?” dedim. “Dilediğin kadarını ayırabilirsin. Ancak ne kadar çok ayırırsan senin için o kadar hayırlı olur!” dediler. Bu kez “Yarısına ne dersiniz?” diye sordum. O (s.a.v.) yine: “Dilediğin kadarını ayırabilirsin. Ancak ne kadar çok ayırırsan senin için o kadar hayırlı olur!”buyurdular. “Üçte ikisine ne buyurursunuz?” dediğimde yine aynı cevabı verdiler. Bunun üzerine “Ey Allâh(c.c.)’ün Rasûlü! (s.a.v.) Bütün dualarımı (salevât getirmek) sana ayırıyorum” dedim. O zaman şöyle buyurdular: “Bu durumda bütün ihtiyaçlarından ve üzüntülerinden kurtulursun. Ayrıca günahların da bağışlanır.”
